“Birlikte satışa zorlama hakkı veya sürükleme hakkı” olarak bilinen ve sözleşmelere bir opsiyon olarak eklenen bu hak; şirket ortaklıklarında pay sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak, diğer paydaşlara karşı ellerini kuvvetlendirmek, pay devrini kolaylaştırmak vb. gibi bazı avantajlar sağladığı için uygulamada daha sık tercih edilmeye başlanmıştır.
Birlikte satışa zorlama hakkı(Drag Along Rights) kelime karşılığı itibariyle “birini sürüklemek, istemediği halde yapmaya zorlamak” anlamındadır. Hak sahibine, kendi paylarını bir üçüncü kişiye satmak istediğinde, yükümlü olan pay sahibinden paylarını onunla birlikte üçüncü kişiye satmasını talep etme hakkı veren ve bunun karşılığında yükümlü pay sahibinin bu talebi reddetmesine imkan tanımayan, Türk hukukunda kanunda düzenlemesi bulunmayan bir sözleşme hükmüdür.
Uygulamada sıkça rastlanan hali, Şirket Esas Sözleşmesi’nde değil, “Pay Sahipleri Sözleşmesi” adı verilen bir sözleşme ile hükme alınmasıdır çünkü Şirket Esas Sözleşmeleri Ticaret Sicili aracılığıyla halka açık hale gelirler ve üçüncü kişiler tarafından bilinebilir haldedirler. Oysa bu hak gizlilik çerçevesinde kullanılır ve ortaklığın iç ilişkisini ilgilendirdiği için üçüncü kişiler tarafından bilinmemelidir. Zaten Pay Sahipleri Sözleşmenin temel amacı da paydaşların menfaatlerini korumaktır.
Sözleşme, yalnız paydaşlar arasında kurulur ve şirket tüzel kişiliği sözleşmenin tarafı olmadığı için yalnız paydaşları bağlayan bir sözleşmedir. Ortaklığın anayasası(esas sözleşmesi) niteliği taşımaz ve sözleşmeye taraf olmayan kişileri hukuken bağlamaz.
1. Hakkın Amacı
➔ Ortaklığın üçüncü kişilere satışını kolaylaştırmak
Ortaklık paylarının ekonomik anlamda en iyi değere satılmasını kolaylaştırmaktadır. Şöyle ki; eğer ortaklığın üçüncü kişilere satılması henüz ortaklığın kuruluşunda strateji olarak benimsenmiş ise ortaklığı kuran paydaşlar, ortaklık paylarının devri için alacakları cazip teklifler karşısında diğer pay sahiplerinin bu devre engel olmasını baştan önlemek isterler. Bu sayede şirket, üçüncü kişilere kül halinde/bir bütün halinde devredilebilecektir.
➔ Pay değerlerini yükseltmek
Sürükleme hakkı, hak sahibine elinde olan payı daha yüksek değerden satma hakkı verir. Payların tamamını satışa zorlayabileceği için daha iyi şartlarda pazarlık edebilecektir ve bu kapsamda birlikte satışa zorladığı pay sahibinin sahip olduğu pay oranını da satma hakkı olduğu için satılacak payların birim değeri yükselecektir.
➔ Yabancılaşmayı önlemek
Pay sahiplerinin kimliklerinin önem taşıdığı kapalı tip şirketlerde ortaklığa yabancı kişilerin girişi engellenecektir. Üçüncü kişi alıcı, tek başına şirketin sahibi olabilecektir.
➔ Tüzel kişiliğin karar mekanizmasının kilitlenmesini önlemek
Ortaklığın yönetim organı olan yönetim kurulunun karar alamaması, ortaklığın feshine kadar gidecek sonuçları beraberinde getireceğinden, sürükleme hakkı sahibi bu hakkını kullanarak tüzel kişiliği üçüncü kişiye devredebilecektir.
Hak sahibinin ortaklıktaki payının üçüncü bir kişiye satılması ihtimalinin gündemde olması gerekir.
2. Hakkın Kullanımı İçin Gereken Koşullar:
Hak sahibi hakkını kullanmak isterse yükümlü pay sahibine hakkını kullandığına ilişkin bildirimde bulunmalıdır. Bu bildirimde paylar için önerilen değer ve satışa ilişkin koşullar yer almalıdır. Bu durumda yükümlünün satışa katılmak isteyip istemediği sorulmayacak olup yalnızca haberdar edilmiş ve belirlenen koşullara uygun şekilde payını devretmesi sağlanmış olacaktır.
3. Hakkın Oluşturduğu Borçlar:
- ➔ Pay sahibi, hak sahibi tarafından talep edildiği takdirde payını üçüncü kişiye devir borcu altındadır.
- ➔ Hak sahibine diğer pay sahibinin payları üzerinde borçlandırıcı veya tasarrufa yönelik işlemlerde bulunma hakkı tanınmaktadır.
- ➔ Bu hakkın doğurduğu borcun özelliği ifaya birliktelik şartı koymasıdır.
- ➔ Her bir pay için öngörülen birim fiyat, ifa zamanı, ifa yeri ve bunun gibi sözleşme şartlarını oluşturan tüm hükümlerin hem hak sahibi hem de diğer pay sahibi için aynı olması gerekir.
4. Birlikte Satışa Zorlama Hakkının Yükümlü Pay Sahibinin Paylarını Haricen Satışına Engel Olması:
Satışa zorlama hakkı sahibi paylarını üçüncü kişiye devrederken, hakkın yükümlüsü olan paydaşı aynı üçüncü kişiye payını devretmesi konusunda zorlayabilir. Yükümlü, kendi payını hak sahibinin isteği dışında satamaz. Ancak hak sahibi kendi paylarını üçüncü kişiye devrederken bu hakkını kullanmazsa, yükümlü bu andan sonra paylarını serbestçe devredebilir.
5. Hakkın Tek Borç İlkesi Açısından İncelenmesi:
TTK. 480/1 uyarınca Türk Ticaret Kanununda öngörülen istisnalar dışında, esas sözleşmeyle pay sahibine, pay bedelini ve payın itibari değerini aşan primi ifa dışında borç yükletilemez. Bu madde ile düzenlenen ve tek borç ilkesi olarak adlandırılan bu ilkeye göre anonim ortaklıklarda pay sahibinin tek borcu bulunmaktadır. Hükmünden anlaşıldığı üzere kanun koyucu pay sahipleri sözleşmesi ile getirilen borçların tek borç ilkesi açısından denetlenmesini güçlü olan pay sahibinin ortaklığa kendi hukukunu getirmesini, bir diğer anlatımla diğer pay sahipleri üzerinde hakimiyet kurmasını, istediği an istediği fiyatla karşı tarafın paylarını almak veya paylarını satmak hakkı gibi hakları edinmesini engellemek istemektedir.
Ancak Tekinalp’e göre; bu hak TTK 480/1’e aykırı değildir. Zira bu haklar çok kez iki veya daha çok kişinin birlikte anonim ortaklığın çoğunluğunu oluşturdukları ve birlikte hareket ettikleri taktirde çoğunluğu satmanın daha kolay ve fiyat bakımından daha elverişli olacağı düşüncesiyle öngörülmektedir ve bu düşünce ile tek borç ilkesinin bir ilgisi bulunmamaktadır. (Tekinalp, Sermaye Ortaklıkları, s.163)
6. Sonuçları:
Bu hakkın kullanılması ile borçlandırıcı işlem niteliğindeki devir sözleşmesi akdedilmiş olur. Bir sonraki aşamada ise tasarruf işlemi niteliğindeki pay devri işlemi gerçekleşmelidir. Kural olarak, bu devrin tamamlayıcı işlemi görevini gören genel kurul onayına da ihtiyaç duyulacaktır. Hemen sonra pay defterine yeni pay sahibinin kaydı gerçekleştirilecek ve devir işlemi ticaret sicilinde tescil ile TTSG’de ilan edilecektir ancak bu son iki aşama pay devri bakımından kurucu nitelik taşımamaktadır.
7. Değerlendirme:
İşbu hakkın tesisi kapsamında, payın devri resmi şekilde, noter aracılığı ile yapılacak olup yükümlü pay sahibinin sözleşme ile kendisine tanınan süre içinde hak sahibinin gösterdiği üçüncü kişiye kendi payını rızai olarak devri gerekmektedir. Kural olarak yükümlünün rızası aranmamaktadır ancak resmi şeklin tamamlanması aranmaktadır. Yükümlü pay sahibinin pay devrine rıza göstermemesi halinde ise yargı kararı ile bu hakkın tesisinin mümkün olduğu değerlendirilmektedir.
Birlikte satışa zorlama veya sürükleme hakkı olarak bilinen bu hakkın doğru ve etkili şekilde tesis edilebilmesi için şirket paydaşları arasında imzalanacak sözleşme hükümlerinin incelikli şekilde düzenlenmesi, hakkın kullanımı için aranan şartlara doğrudan riayet edilmesi ve sürecin doğru şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
Acar Partners Hukuk ve Danışmanlık olarak, paydaşların hak ve yükümlülüklerinin doğru şekilde tesisi için opsiyon hakları konusunda; ön hazırlık, sözleşmelerin hazırlanması, sözleşme metninin değerlendirilmesi, sözleşmeyle tesis edilen hakların etkin şekilde kullanılması vb. konularında müvekkillerimize hizmet sunmaktayız.